Bugünün konusuna bayıldım!!
Filmlerin benim için vazgeçilmez olduğu günleri hatırlıyorum. Üniversite yıllarımı, uzuuun festival bileti kuyruklarını, günde 1’den fazla filme katılabilme çılgınlıklarını, Eminönü’ndeki DVD satıcılarını (korsan desem mi demesem mi çok arada kaldım :D), yeni filmleri izleme heyecanımı, 1 bilet ücretine 2 bilet alabildiğimiz kampanyaları, ilerleyen yıllarda IMAX maceralarımı… Ne yıllardı ya.. Bir de ödül törenleri vardı tabii, sabahlara kadar canlı yayınları izler, akşamlara kadar arkadaşlarımla kritiklerini yapardık. Çok güzel zamanlardı. Şimdi tabii seçenekler çoğaldı. İnternet siteleri, streamingler, yayın platformları derken, filmler artık her yerde. Böyle olunca da yeni filmlere yetişebilmek çok da mümkün değil. Ayrıca talebe yanıt vermek de mümkün değil. Her film birbirinin aynı olma yolunda ilerliyor. O yüzden bu mini listeyi yaparken hiç zorlanmadım diyebilirim. İzlediğim, özlediğim, tekrar tekrar görmekten bıkmayacağım filmler o kadar belli ki!
Hazır bayram tatili, önümüz de haftasonu, en az bir film yeniden izlenir derim, siz ne dersiniz?
Back to the Future serisi: Gerçekten şimdiye kadar izlemeyi en çok sevdiğim film ve seri bu olabilir. Mükemmel bir bilim kurgu. Hem esprileri, hem senaryosu, hem oyunculukları hem de müzikleri ile harika bir seri ❤
Princess Bride: Bu filmi nedense hep umduğumdan daha az kişi izlemiş oluyor, halbuki harika bir film! Popüler kültür ürünlerinin sıkça yaptığı göndermeler bir yana, çok komik de bir aşk hikayesi. Yalnızca Robin Wright’ın ve Cary Elwes’in gençliği için bile izlenir.
Coco: En çok sevdiğim ve en çok izlediğim iki animasyondan biri. Hem çok güzel bir kültürün ürünü olduğu için, hem de ben hala böyle mesajlar verebilen filmlere bayıldığım için listemde.
The Usual Suspects: İzleyip akışına vurulduğum ilk film! Ters köşe olmayı sevenlerin izleyip de pişman olmayacağı en büyük filmlerden biri. Her izlediğimde aynı heyecanı duyabiliyorum. İnanılmaz!
Prestige: Bir başka ters köşe film! Prestige, bir dönemin bizi derbeder eden (ve günümüzde de etkisi azalmış olsa da kaybolmayan) yönetmenlerinden biri olan Nolan’ın en büyüleyici iki filminden biridir bence (Diğeri şüphesiz ki Memento’dur)
Inside Out: İzlediğim en en en güzel filmlerden biri! Mesajı o kadar güzel, o kadar sıcak ve o kadar içten ki! Tekrar tekrar izlerim, asla sıkılmam ❤ Keşke ikincisi, üçüncüsü hatta on üçüncüsü falan çıksa!
Grease: Listemin şimdilik sonuncu filmi, eğlenceli bir yaz aşkını anlatan Grease ❤ Tüm şarkılarını hatta bazı repliklerini bile ezbere bilirim ama şu an açsam yine sonuna kadar gözümü kırpmadan izlerim, hiç de sıkılmam. Üstüne onlarca film çekildi, benzeri yüzlerce film var ama hiçbiri bir Grease değil!
fundaninharikalardiyari.com – © 2021 – Tüm Hakları Saklıdır.
Funda'nın Harikalar Diyarı 